sen öldün, azrail suçu sana attı

Author: jiletlipasta / Etiketler:


"kutlu olsun gelenlere bu uğursuz konuk yeri
işte geldik gidiyoruz, şen olasın halep şehri."
Dün sabah mıydı, geçen ay mı? Yoksa sahiden 4 yıl mı geçti üstünden..
Bir haziran günü annen aradı, "Arkadaşlarına da haber verirsin, oğlum öldü" dedi. Hiç öyle filmlerdeki gibi olmadı, elimden telefon kaymadı, ben de düşmedim yere..
- Nasıl olur, dedim
- Vurmuşlar..
Ümit'i ve Cenk'i aradım, onlar sordular "Kimmiş yapan" .. bilen yok(!) Sonra ağladım, günlerce sürdü, konuşmadım hiç. Kelimeler düşman gibiydi, konuşursam vurulacağım.
Sana dediler hep "sürüden olmayanın hakkından gelirler"
Oysa annenin hakkından geldiler, benim hakkımdan geldiler, sırayla hepimizin hakkından geldiler.
Bir sana dokunamadılar işte. Her zaman "yaşamak ne güzel be" derdin. Gel de ardında kalanlara sor şimdi.
Seni Ankara'dan İstanbul'a getirip gömdüler. Hem de Aşiyan'a. "Sevdikleri hep orda" dedi annen.
Sen Orhan Veli sevmezdin, keşke dedim içimden Turgut ve Edip'e yakın olsa.
Bugün mezarına geldik, ben biraz hastaydım, çok halsiz kaldım oralarda. Üstelik aylar önce her gün Aşiyanın önünden geçiyordum, trafik orda hep kitleniyordu, kalbim orda hep düğümleniyordu, saatime bakıp başka şeyler düşünmeye çalışıyordum.
Kimse konuşmadı bu gün mezarının başında, saydım 5 kişiydik, sayarken çok yoruldum.
Annen mevlut okutmuş, bize şeker verdi. Bilirsin en sevdiğim ama yiyemedim. Çıkıştaki çocuklardan birine verdim.
Seneler önce Kadıköyde, Hacı Bekir'den akide şekeri alırdık senle. Her gidişimizde Hacı Bekir'in karşısındaki evi gösterip, "bak annem burda doğmuş" derdim. Tarçınlılar için kavga eder de hepsini tarçınlı almayı akıl edemezdik. Aslında kavga edip de barışmak için bir bahaneydi o şekerler, bizim daha büyük bir sorunumuz olamazdı ki senle.
Ben senin dünyanı bilmezdim. Bazı günler kaybolurdun, soramazdık, sen ağır abiydin, yıkar geçerdin. Hem bana ne, sessiz bir anlaşma vardı aramızda. Sana göre ben hep çocuktum. Bana göreyse sen, büyüklerin dünyasından rol çalan çok güzel bir çocuktun. Sahi nasıl da kusursuzdu yüzün. "Bu herifin ölümüne üzülen tek bir erkek, sevinen tek bir kadın da bulamazsın" dedi Ümit, cenazende. Oysa kaç erkek ağlıyordu onunla birlikte, sayamadım.
Hani hep romanlarda şarap sevenin mezarının başında içerler, sonra toprağa gömerler o şarabı. İçmedik bugün canları çeker diye diğer yatanların.
Doğum günüm çok yakın. Hatırlarsın, benim haberim yokken pasta alıp, sürpriz bir kutlama hazırlamıştın. Oysa gelmemiştim ben o gün cafeye. Saydım da 9 sene geçmiş üstünden, hayatta hiçbir şeye o kadar üzülmedim.
"ilk defa böyle birşey yaptım, hale bak oturdum koca pastayı bir başıma yedim" dedin, kızmış gibi yapıp, gülerek.
Unutmadık seni, yapanları da unutmadık. Ama gel gör ki korkağız biz. Bizim başımıza böyle bir şey gelse, sen bunu ödetirdin onlara. Belki de çok utandık karşında bu gün, o yüzden hiç konuşmadık. Sessizce geldik, sessizce dağıldık.
"biz batağa köprü olduk, başkaları geçti nehri,
işte geldik gidiyoruz, şen olasın halep şehri."

0 yorum:

Yorum Gönder

Clicky Web Analytics